Şu bir gerçek ki insanların kendi sosyal medyalarında özel hayatlarından bir şeyler paylaşmaları daha çok takipçi getirmektedir. Bu tür paylaşımlar daha çok izlenmekte, daha çok beğeni toplamaktadır. Sosyal medyada bazı insanlar kendilerini gerçek hayatlarındaki gibi gösterirken, bazıları daha çok beğeni toplamak, daha çok tıklanmak, daha çok seyredilmek ve takipçi toplamak için farklı da gösterebilmektedirler. Mesela kendilerini sürekli mutlu olarak göstermek isteyenler, sürekli neşeli ve kalabalık lüks mekânlarda gösterenler, sürekli ziyafet sofralarında dolaşıp, türlü türlü yiyecek çeşitleri ile fotoğraflar paylaşanlar, pahalı arabalarla fotoğraflar paylaşanlar gibi.

Tüm insanların hayatının önemli bir bölümünü teşkil eden yemekler de sosyal medyada önemli bir yer işgal etmekte, en çok takip edilen siteler arasında yemek siteleri de yer almaktadır. Bu yemek sitelerinin bazılarında sadece değişik yemeklerle ilgili tariflere, yapımlarına ve resimlerine yer verilirken, bazılarında ise yemek paylaşımları dışında, kozmetik, parfüm, mutfak, temizlik malzemesi, mobilya, aksesuar, boya, badana, bahçe malzemesi gibi akla gelebilecek her şeyin reklam ve pazarlaması yapılmaktadır.

Her bayan gibi tabiî ki benim de takip ettiğim yemek siteleri var. Takip ettiğim çok takipçisi olan bir yemek sitesinde paylaşım yapan bayan, her gün değişik yemeklerle birlikte kendi ailesinin tüm fertlerinin de değişik fotoğraf ve videolarını paylaşmakta. Özellikle de küçük sevimli kızının paylaştığı fotoğraf ve videoları takipçileri arasında büyük beğeni ve ilgi topluyor. Öyle ki önceleri sadece yemek tariflerine bakmak için girdiğim bu sitede, gördüğüm bu tür paylaşımlar tuhafıma gitmiş iken, şimdi artık ben de acaba ne yapıyorlar diye günde birkaç defa merakla bu siteye girip bakıyorum. Hatta o güzel, sevimli, küçük kızın videolarını hayran hayran izliyorum.

Yoksa bende de FOMO hastalığı mı var? Fomo hastalığının ne olduğunu aşağıda açıkladık. Yok yok ben de FOMO hastalığı yok. Ben sadece yemek tariflerine bakarken gözüm ilişiyor.

Bir seferinde bu bayan daha önceden kendi sayfasında paylaşmış olduğu küçük kızının fotoğrafının, tanımadığı bir şahıs tarafından sosyal medya hesabında yiğenimdiye paylaşıldığını görmüş ve küplere bindi, çok sinirlendi. Paylaşılan fotoğrafı da takipçileri ile paylaştı. Evet fotoğraftaki kız onun kızıydı ama bir başkası paylaşmıştı. Evet, çok güzel ve sevimli bir çocuk. Belki bu sayede beğeni toplayıp, takipçi kazanmak amacı ile yiğenimdiye paylaşılmış olabilir. Başka neden bu şekilde bir paylaşım yapılır bilemiyorum. Ama bu durum çocuk fotoğraf ve videolarının bu şekilde sınırsızca paylaşılmasının ne kadar sakıncalı olduğunun da küçük bir misali.

Neticede başta kadın ve çocuklar olmak üzere herkesin internet üzerinde vücut mahremiyetine dikkat etmesi, siber tacizden korunma yolları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü siber tacizcilerin en yaygın olarak kullandıkları unsur, kişilerin vücut mahremiyetleridir. Bu yüzden sanal ortamlarda çeşitli platformlardan kendimiz ve çocuklarımız ile ilgili fotoğraf paylaşımları yaparken çok dikkat etmemiz gerekir. Sanal ortamda masumca paylaştığımız bir fotoğraf, kötü niyetli şahısların eline geçtiğinde hayatımızı karartabilir. Dünyamızı zindana çevirebilir. Bir de bu fotoğrafların üzerinde bazı programlar vasıtası ile oynama yapılabildiği, fotoğraftaki şahsı değişik şekillerde gösterebilme özelliği olan programları düşününce…

Keza paylaştığımız kendimize ve aile fertlerimize ait videolar da öyle. Paylaştığımız fotoğrafın buradan alınıp başka bir yere monte edilmesi de çok kolay. Deepfake, FaceApp, DeepNude isimli programlar kullanılarak, sosyal medyada yer alan bir şahsa ait fotoğraflar kullanılarak, bu şahsa ait sahte cinsel içerikli görüntüler, videolar oluşturulabilir.

Mağdurun instagram ya da facebook hesabı aracılıyla paylaşılan bir fotoğrafı cinsel içerikli görüntülere eklenerek cinsel içerikli hatta pornografik bir video meydana getirilebilir. Bu görüntüler internette geniş bir kitleye yayılabilir. Görüntüler ileri teknoloji kullanılarak hazırlandığı için gerçeğe o kadar yakındır ki izleyenler sahte olduğunu anlamayabilir ve cinsel içerikli görüntülerin yüzü görünen kişiye ait olduğunu sanabilir.[1]

Deepfake; yüz degiş tokuşu anlamına gelen bir uygulamadır. Bu uygulama ile cinsel içerikli görüntülerde yer alan şahsın yüzü ile mağdurun yüzü değiştirilmektedir. Deepnude ise; Şahısların giyimli fotoğraflarını çıplak hale getiren bir uygulamadır. Bu konularda yetenekli bir kişinin eylemi gerçekleştirmesi halinde gerçekten ayırt edilmesi zordur.

Öte yandan tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de cinsel eğilimi çocuklara yönelik olan pedofil ya da pederast denilen şahısların bulunduğu da bir gerçektir. Çocuk pornosunun çoğu pedofil ve pederastlar tarafından üretilmektedir. Çocuğun cinsel istismarı ile çocuk pornosu yakından ilişkilidir.

Demek ki, paylaştığımız kendimize, ailemize ve çocuklarımıza ait videoların ve fotoğrafların bu tür kötü niyetli şahıslar tarafından değişik amaçlarla kullanılabileceğini aklımıza getirerek, paylaşmadan önce bir kez daha düşünmeliyiz.

Peki fomo hastalığı nedir?

Özellikle Sosyal Medya dediğimiz alan sanal dünyada herkesin birbiriyle bağlantı kurmasını sağlarken, gerçek dünyada birbirimizden kopmamıza yol açıyor. Arkadaşlar, aileler bir araya geldiklerinde ve asıl amaç birlikte olmak, sohbet etmek olduğu halde birbirlerinden çok sosyal âlemde neler olduğuyla daha çok ilgilenmeye başladılar. Herkesin eli telefonunda, gözü ekranda, ne olup bittiğiyle, sosyal paylaşım dünyasına en son hangi haberin düştüğüyle ilgilenir oldu.

İşte bu aşırı merak ve ilgi, sosyal medyanın insanlarda oluşturduğu bağımlılık durumuna dönüştü.

Bilim adamları bu durumu ‘Fear of Missing Out / Gelişmeleri Kaçırma Korkusu’ hastalığı olarak tanımlıyor ve bu hastalığın insanlarda kaygı bozukluğuna neden olduğunu belirtiyorlar. Yeni hastalığımızın adı kısaca “FOMO”[2]

Fomo, internet bağımlılığı sonrasında gelişen bir sosyal medya hastalığıdır.

FOMO (fear of missing out) günümüzün yeni hastalıklarından birisidir. Kısaca, gelişmeleri takip edememe kaygısı, gelişmeleri kaçırma korkusu olarak bilinir. Birey herhangi bir gelişmeyi takip etmemenin kendisi için bir eksiklik olduğunu düşünür. Sosyal medyada arkadaşlarının durumlarından haberdar olma isteğine karşı koyamama ve durumları sürekli takip etme isteğinde olma halidir. Artık internet elimizin altında çok kolay ulaşılabilir olduğundan dolayı her şeyi takip etmek için kişiler kendilerini oradan oraya atıyor. Telefonu elinden düşürmüyor. Yolda yürürken, otobüste giderken, arkadaşlarla birlikteyken sürekli telefonunu kontrol etme ihtiyacı duyuyorlar çünkü kendisinin olmadığı ortamlarda daha çok eğlenen insanlar olabilir ve onları görmeleri lazım.[3]

[1] Retornaz, Doç.Dr.Eylem Aksoy (2021), “Bir Siber Taciz Biçimi; Cinsel İçerikli Görüntüleri Rızaya Aykırı Olarak İfşa Etme,Yayma, Erişebilir Kılma Veya Üretme Suçu”, Onikilevha, İstanbul

[2] Duygulu, Serap, “Gelişim Akademisi”, https://www.serapduygulu.com.tr/makaleler/sosyal-medya

[3] Akgül,Ömer, www.kimpsikoloji.com/fomo-fear-of-missing-out/