17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı yasanın 23 ve 24. maddeleri ile düzenlenen basit ve seri muhakeme usulü bakımından;
Basit yargılama usulü; belirli ağırlığa ulaşmamış suçlar bakımından, duruşma yapılmaksızın, yazılı beyan ve savunma esasına dayanan, bazı yargılama prosedürlerinin yer almadığı, yargı makamlarına emek ve vakit tasarrufu sağlayan bir yargılama usulüdür.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 7188 sayılı yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 251/1. maddesinde Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Bu durumda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 105/1-1. maddesinde düzenlenen 18 yaşından büyük mağdurlara karşı işlenen cinsel taciz suçu dışındaki cinsel suçların tamamı basit yargılama usulünün kapsamı dışındadır.
Ancak reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından 28.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde öngörülen ceza miktarı altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olduğundan, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl hapis cezasını geçmemesi nedeniyle 28.06.2014 tarihinden önce işlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında sanığın lehine olan yasa hükmü nazara alındığında basit yargılama usulünün uygulanması mümkündür.
Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hallerinde, soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında, uygulanmaz. Davanın karmaşık (örn: delillerin tartışılmasının gerekli) olduğu değerlendirilen durumlarda, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hallerinde uygulanmaz
Basit yargılama usulüne tabi suçların asliye ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçlar olmaları ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 7188 sayılı yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 251/1. maddesinde Asliye ceza mahkemesince bu usulün uygulanmasına karar verilebileceği düzenlendiğinden, bu usul kuralının uygulaması görevi asliye ceza mahkemelerine aittir. Ancak bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir. Mesela; TCK’nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu basit yargılama usulünün kapsamına giren bir suç olmasına ve bu suçtan dolayı yargılama yapma görevinin asliye ceza mahkemelerine ait olmasına rağmen, görevi kötüye kullanma suçunun avukatlar tarafından işlenmesi halinde avukatların ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları gerektiğinden, kanun ise basit yargılama usulünde açıkça asliye ceza mahkemelerini görevli kıldığından bu durumda ağır ceza mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulanamayacağını düşünüyoruz.
Basit yargılama usulünün uygulanmasına hâkim karar verir. İddianamenin kabulünden sonra tensiple karar verilebilir. Basit yargılama usulünün uygulandığı durumlarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. Ayrıca mahkeme her aşamada basit yargılama usulünün uygulanmasından vazgeçebilir. Bu durumda duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam edilir.
Seri muhakeme usulü ise; kanunda açıkça düzenlenen suçlarla sınırlı olarak yine kanunda belirtilen koşullarda uygulanabilecek istisnai bir muhakeme yöntemi olup, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 7188 sayılı yasanın 23. maddesi ile yeniden düzenlenen 250/1 maddesinde Türk Ceza Kanununda yer alan suçlardan hangilerinin seri muhakeme usulü kapsamına girdiği tek tek belirtildiğinden, cinsel suçlar bu suçlar arasında yer almadığından cinsel suçlarda seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün değildir.
7188 sayılı Kanun Geçici md 5/1-c ve d gereğince; 250’nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252’nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 01/01/2020 tarihinden itibaren uygulanır. 01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.
Ancak; 19.08.2020 tarih ve 31218 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ile 5271 sayılı ceza muhakemesi kanununa 7188 sayılı kanunla eklenen geçici 5. maddenin d. bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş …” ibaresinin aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü …” yönünden anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Öte yandan 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19. maddesi ile kamu davasını açmada takdir yetkisini düzenleyen 5271 sayılı Kanunun 171. maddesine eklenen 6. fıkrasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin uygulanamayacağı suçlar sınırlı olarak sayılmış ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar bakımından da Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı veremeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
9. Ceza Dairesi 21.02.2024 tarih, 2021/15282 esas, 2024/1443 karar
“… 1. Oluşa uygun kabule göre sanığın işlediği kabul edilen eylemin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve Mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’la yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması…“
9. Ceza Dairesi 21.02.2024 tarih, 2023/7420 esas, 2024/1441 karar
“… Sanığın işlediği kabul edilen eylemin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve Mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’la yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur…“
9. Ceza Dairesi 22.12.2022 tarih, 2021/14462 esas, 2022/11903 karar
“… Sanığın eyleminin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 105/1., 105/2-son maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması…“
14. Ceza Dairesi 08.06.2021 tarih, 2017/3045 esas, 2021/4145 karar
“… Sanığın işlediği kabul edilen cinsel taciz suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkûmiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması…“
9. Ceza Dairesi 22.12.2022 tarih, 2021/12209 esas, 2022/11869 karar
“… Sanığın işlediği eylemin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması…“
14. Ceza Dairesi 23.02.2021 tarih, 2016/10502 esas, 2021/1388 karar
“… Sanığın işlediği kabul edilen eyleminin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkûmiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması…”